Haber

İstanbul iftar saati ne zaman? 28 Mart Çarşamba İstanbul’da iftar ne zaman?

İstanbul 28 Mart Çarşamba günü İstanbul’da iftar saati ne zaman ve iftar kaçta biter soruları Ramazan ayının başlamasıyla birlikte sıkça sorulmaya başlandı. İftar saatini bekleyen vatandaşların merak ettiği konu için detayları masaya yatırdık. Peki, İstanbul iftar saati ne zaman? 28 Mart Çarşamba İstanbul’da iftar ne zaman?

İFTAR NEDİR?

Fatr sözlüğünde “yarmak, kesmek; yaratmak, icat etmek” bu kökten türeyen iftar ve fıtır kelimeleri, “orucu bozmak, orucu bozdurmak, başlamış olan orucu bozmak veya orucu bozmak” anlamlarına gelmektedir. hiç oruç tutmamak”, diğer anlamların yanı sıra. Kur’an’da fatr kökünün çeşitli türevleri kullanılmasına ve oruç tutmayı ve oruç tutmamayı haklı kılan bazı mazeretlerden söz edilmesine (Bakara 2/184-185, 187) rağmen, iftar ve fıtır kelime olarak zikredilmemektedir. Hadis-i şeriflerde ve sahabenin sözlerinde oruçla ilgili pek çok detaylı hüküm belirtilirken, yukarıdaki anlamlarda bu iki kelimenin ortak bir kullanıma sahip olduğu görülmektedir. Bu anlamların her birinde oruca gönüllü olarak aykırı davranmak sözün konusu olduğu için iftar, imsak ve savm kelimelerinin adeta zıt anlamı olarak yer almıştır. Fıkıh literatüründe iftar kelimesi “oruca aykırı hareket etmek” anlamında, ister orucu bozmak, ister orucu bozmak veya orucu tutmamak şeklinde olsun, kelamın anlamı ile bağlantılı olarak ancak bunların ortasında kullanılmaktadır. “Orucu vakti gelince hakkıyla bozmak” anlamı daha açıktır ve kelime bu bağlamda kullanılmaktadır. Terim anlamını bu doğrultuda kazandığı söylenebilir. Nitekim iftar, Türkçe’de “orucu bozmak” anlamına gelir.

İslam’ın beş şartından biri olan orucun bir modülü olan iftar, İslam ortamında oruca benzer bir ilgi ve değere sahip olmuştur. Peygamber’in sünnetinden ve İslam toplumlarının kültürel birikim ve çeşitliliğinden kaynaklanan bir kısmı müstehab ve mendub olmak üzere çeşitli örf ve gelenekler oluşmuştur. Bu bakımdan konu, klasik hadis ve fıkıh literatürünün “oruç” (savm) bölümünde, “orucun sünnet, görgü ve müstehabları” başlığı altında, oruçla ilgili eserlerde veya Kutbüddinzâde Mehmed Muhyiddin’in Risale fî’sinde ele alınmıştır. beyâni’l-if?âr ve’s-sa? ûr (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2852) ve Yusuf b. Yakub el-Halvetî’nin Risâle fi’l-if?âr fî ramazan al-mubârek (Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 1606) adlı eserlerinde olduğu gibi bazı müstakil çalışmalarda da sosyal ve kültürel yapısıyla kültür ve medeniyet tarihsel kaynaklarda ele alınan boyut.

İmsak vaktinin (sahurun) başlaması konusunda fakihler arasındaki görüş ayrılıklarına iftar vakti konusunda rastlanmaz. Kur’an-ı Kerim’de akşama kadar oruç tutulacağı (Bakara 2/187), Hz. İftar vaktinin güneşin batmasıyla başlayacağı da Hz. Bu nedenle fıkıh, oruçlunun güneşin battığından yeterince emin olduktan sonra iftar etmesi gerektiğini vurgular. Yani orucun başlama ve bitiş zamanlarının nasıl belirlendiği ve buna uyulmadığı takdirde orucun rüknü bozulur yani oruç tutulmaz. Dolayısıyla oruçlu, güneşin battığından emin olmadan orucunu bozarsa ve asıl durum anlaşılmazsa, bu orucunu kaza etmesi gerekir. Hatta Ramazan’da oruç tutulduktan sonra güneşin battığı zannedilerek güneşin batmadığı anlaşılırsa, sadece kaza gerekir diyen fakihler olduğu gibi, hem kaza hem de kefareti gerekli gören fakihler vardır. .

Hadislerde, kıyâmetten sonra oruç (Buhari, “?avm”, 45; Müslim, “?ıyâm”, 48; Tirmizî, “?avm”, 13; Ebu Dâvûd, “avm”, 20) ve oruç tutmak hurma ile veya tatlı veya su ile açılması tavsiye edilmiş ve Resûlullah bunu bizzat uygulamış ve akşam namazını kılmadan önce birkaç hurma ile orucunu açmıştır (Ebu Davud, “?avm”, 21; Tirmizî, ” ?avm”, 10; İbn Mâce, “?iyâm”, 25). Hz. Ayrıca Hz. Peygamber’in Yahudi ve Hıristiyanların iftarı geciktirdiğini belirtmesi ve iftarı Müslümanlara has bir özellik olarak iftarda acele etmeyi getirmesi (Ebu Dâvûd, “?ıyâm”, 20; Şevkanî, IV, 288-289), sahura kalkmayı ve iki ilaveyi sahura teşvik etmektedir. orucu bozmadan birlikte oruç tutar. (Buhârî, “?avm”, 48; Müslim, “?ıyâm”, 45-46, 56-61; Ebu Dâvûd, “?avm”, 28), Takva adı şairin istemediği, istemediği bir şeydir. gerçek takva, şairin belirlediği ölçütlere uymakla gerçekleşecektir. Bir yük almanın gerçek olmadığı ana fikrini doğrular. Öte yandan çok kısa olan akşam namazı iftarın ertelenmesi durumunda erteleneceği için söz konusu nasihat bu sakıncalı durumun önüne geçmeyi de amaçlamaktadır. Bu konuda Hz. Peygamber ve sahabeden (Müslim, “?ıyâm”, 49-50; Ebu Dâvûd, “?avm”, 20) nakledilen tavsiye ve uygulama örnekleri ile akşam namazının geciktirilmemesi konusunda gösterilen hassasiyet nedeniyle öncelikle Hz. Bütün bunlar, ramazan akşamlarında orucu hafif yiyeceklerle bozmalı ve akşam namazını kılmalıdır. Daha sonra iftara devam etmek İslam toplumlarında tavsiye edilen ve oldukça yaygınlaşan bir gelenek haline gelmiştir.

Oruçlu iken namaz kılmak sünnettir. Oruçlunun iftar vaktinde yaptığı duanın geri çevrilmeyeceği mesajını Allah Resulü vermektedir (İbn Mace, “ıyâm”, 48). İftar namazı, oruçlunun ibadet şuurunu kuvvetlendiren bir manaya sahip olması ve nazar nazarında özel bir yeri olan bu ibadeti yerine getirmenin şükrünü içermesi bakımından iftar sofrasına katılanlar için de din eğitiminin bir modülünü oluşturmaktadır. Allah’ın. Bu arada herkesin dilediği şekilde dua etmesi ve Hz. İftarla ilgili şu dua örnekleri Peygamber Efendimiz’den nakledilmiştir: ?????? ?? ??? ???? ???? ???? “Allah’ım ben senin rızan için oruç tuttum, senin rızkınla orucumu açtım” (Ebu Davud, “?avm”, 22); ?????? ?? ???? ???? ???? ?????? ?????? ???? ???? ??? ?????? ?????? “Allah’ım biz senin rızan için oruç tuttuk, verdiğin rızıkla iftar ettik, bizden kabul eyle, çünkü sen her şeyi işitensin, bilensin” (Dârekutni, II, 185; ayrıca bk. Şevkani, IV, 287) ). Hadis kaynaklarında yer aldığı bilinmemekle birlikte fıkıh literatüründe “Allah’ım senin rızan için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim ve verdiğin rızıkla orucumu bozdum” denilmektedir. verdi, günahlarımı bağışla” (el-Fetava’l-Hindiyya, I, 200). tavsiye edildiği de görüldü.

Özellikle fakirlere iftar yemeği vermek maddi imkanı olanların yapması güzel bir davranıştır. Hz. Bu konuda Peygamber Efendimiz, “Bir oruçluya iftar yemeği veren kimse, oruçlunun sevabından hiçbir şey eksilmeksizin alacağı kadar sevap alır” (Tirmizî, “avm”, 82; İbn Mace, “) buyurmuştur. ?ıyâm”, 45) Müslümanları sofralarında iftar edecek kimseler bulundurmaya teşvik etmiştir (Ebu Davud, “Eşime”, 55; Dârimi, “?avm”, 51; Müsned, III, 118, 201) . Resûlullah’ın bu teşviki, iftar davetlerinin zenginler arasında gösteriş yarışına dönüşmemesi için de bir uyarıdır. Öte yandan ihtiyaç sahiplerine yapılan iftar daveti, İslam dininin güçlendirmeye çalıştığı kardeşlik ve toplumsal dayanışma unsurunun bir gereği olduğundan, orucun getirdiği kalp nezaketinin ve fedakarlığın doğal bir tezahürüdür. . Orucun ve iftarın birey ve aile hayatındaki önemine paralel olarak İslam toplumlarında uzun süredir birçok Ramazan adeti ortaya çıkmış ve bir dizi iftar geleneği ortaya çıkmıştır.

28 MART ÇARŞAMBA İstanbul’da İftar Vakti Ne Zaman?

28 Mart Çarşamba İstanbul iftar saati: 19:32

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu